gri bir fotoğraf karesinin dipnotu

        3 Ocak,2018

Hani bazı insanlar var.Şahsıyla ilgili en can alıcı ve hatta en absürd bir soruya bile hemen o an cevap verebilengillerden bahsediyorum.Hiçbir zaman o türden biri olamadım.En’li sorulara cevap vermek hep bir karın ağrısı olmuştur benim için.En sevdiğim rengi bilirim bir,bir de canın sıkkınken ne yaparsın diye sorana veririm hemen cevap.Yazmak!Canımı sıkan şeyleri sindirmek/üstünü çizebilmek için çok yarama merhem olmuştur kağıt/kalem.Hatta yazıp,sonra onu yakıp rahatlayan insanlar da tanıdım.Yakmaktansa,üzerinden zaman geçtikten sonra ‘ben bunları niye dert etmişim amaan’ diyip kendime gülmeyi,ilerlediğimi/yol aldığımı,her sıkıntının geçici olduğunu görmeyi seviyorum,o yüzden yakmak/yırtmak çok da benlik değil.He unutmadan, en çok da gri severim.Aynı zamanda gri durumlardan,meselelerden,insanlardan da asla haz etmem.Tezat evet ama bir şey/kişi/sorun/mesele her neyse,ya vardır ya yoktur,arasına katlanamam.Nerelere geldim.Velhasıl,bu gri fotoğraf,olmadık bir anda,eski fotoğraflarımı karıştırırken çıktı karşıma.Telefon kameramla,alelacele,pencere arkasından çekmiştim;hastane odası penceresi arkasından.Öyle harika bir an değil,her detayından türlü anlamlar da saçılmıyor,ama ben,çektiğim günü dakikası dakikasına hatırlıyorum.Hatırlamam garip değil veya hafızam da çok iyi değil.Halihazırda vücudunun yüzdeellisine hakim olamayan-yazması zor-felç olan birinin,artık vücudunun yüzdeyetmişine hakim olamayacağını öğrenip,sonunda cesaret edip,onu görmeye gittiğim gün çekmiştim.Sorulabilir,neden öyle bir günde fotoğraf çekmek?Daha önce çokkez konuştuğun bir insanı,konuşmasını bile anlayamayacağın halde görmek,o halde görüp ağlayamamak çok zormuş.Pencereden bakıp,o gri manzarada kendimi görmüştüm belki de.Zor şeyleri,kayıpları kaldıramam diye düşünürken,hatta ya başıma gelirse diye evham yaparken bile gözlerim dolarken,o gün tek bir damla bile düşmedi gözlerimden.Düşemedi aslında.Çünkü insan kaldırabiliyormuş.Bir fotoğraf ne kadar gri de olsa,içerisinde martılar da uçabiliyormuş.Aynı şey insanlar için de geçerliymiş ama fotoğraftaki martı aylar sonra fark ediliyormuş.İşte ben,o martıyı bugün fark ettim.Tam olarak 2ay3gün sonra.

Yorumlar

Bu blogdaki popüler yayınlar

geçen zamanın,algısal farklılıklar üzerindeki etkisi ve metaforsal hayat düsturları

Mutluluk bahsi